Önsöz

Birlikte “daha iyiyiz..” Doğru!

Birlik olması için iyilik şart, iyilik nerde İçimizde !

Size uzunca içten gelen duygularımdan bahsedeceğim, sizlerle paylaşma mecburiyeti hissettiren, hislerime teşekkür eder ve affınıza sığınarak ellerimi açtım.. 

İyilik içimizde..! İşte sorun tam bu! İçimizde ki bastırılmış duygularımızda, SEVGİYLE BİRLİKLE SONSUZCA Dışarıda tutma vakti : 

Sevgili, Saygılı Neneler ve Dedeler

siz Dünyayı bizden daha güzel daha doğayla iç içe yaşama fırsatına sahip olmuşluğunuzdan ötürü, bizden çok şey biliyor, hissediyor ve görüyorsunuz, sizler bizlere yol gösterici olun iyilikleri ve birlikleri öğütleyin, güzel hayat derslerinizi başarılarınızı paylaşın yaşadığınız tarihi anlatın, anlatın ki bilelim kimiz!.. doğrusunu SERBESTÇE SEVGİYLE buluşturalım 
( teşekkürler )

Z – Alfa kuşağı kardeşlerim,
Sizlerden çok ümitliyim.. Sizler günümüz şartlarında ilimin kucağına doğdunuz.. Algıları kıracaklar çok olacak aranızda.. Şu an ki şartları yeterli kullanamayanlarınızın sebebi ise sisteme kurban düşmüş Yol ve Rol modelleri oluyor, az öğrenip, çok öğretememiş, farketmemiş olabilirler.. ama gelişen çağ ile imkanlar sunuyorlar, eksikleri öğrenip geliştirmek bizlerin elinde, öğrenelim, üretelim, cağımızı ekip, yeşertip, büyütelim, Dünyamıza sahip olma vakti! Sizler bizim 40 yıllar da yapamadığımızı..
1,5 yıllar da yapacaksınız!
Teknolojinin bebek yaşlardaki çocukların elinde olması demek ; zararındansa; yararını seçiyorum; çünkü suan 40 yaşında olupta teknolojiyi yeterli kullanamayan bir nesildense,
Ya da teknolojiyi Kollektif alemin sanalında yaşamaktansa….! 1,5 yaşındaki bir bebeğin erken yaşta teknoloji kullanımının; yararını hayatına sokması demek; zihinsel j-cimnastik ile gelişim, iletişim, ulaşım, uzay, yenilik, bilgi, bilim, zaman tasarrufudur.
Beyin 40 yıl erken bu şartlarla buluşmuş oluyor demektir, şuanki şartlarımızda biz ilk 20 yılı devirmek üzereyiz.. Teknolojinin son yıllardaki tırmanışını da içine eklersek; 20 yıl sonramız ümit verici, şu an ki çocuklar, şartlarının ilerlemesiyle hayvan ve doğa sevgisi bilincinde, eğitici içerikli bilgilerle donanıyor, iyiyi, doğru kullandırıp göstermek bebeğe ya da cocuğa en kolay bizim elimizde!
Kimi muhalifler sanal savaş oyunlarını düşünecek ilk kötü faydasızlığı bulmaya çalışırken..
Ben öyle düşünmüyorum, kuşu; kedi nasıl kapar, köpek; kediyi kovalar, kedi; fare avındadır, tavşanı, ördeği insanlar nasıl avlar, sen bunlarla tv lerde oyalanırken zaman çok geçti onlar tabletlerinden zihin acıcı bulmaca çözüyorlar.
Teknolojik oyun sürelerini yönetmekte ebeveynlerinin işi;;
eğiterek doğruyu kullandırmakta!
bunu, yapabilenlere alkış 
yapamayanlarada;
yapabilme yetisi niyet ediyorum 
Özel dadılara, dillere girmiyorum bile burjuvalaştırmamak adına. Senden erken eğitildikleri için erken empati kurabilecekler..
Çocuklar hayatlarında sanalda savaşmayı öğrenerek.. biliyor ve yerinde savaşıyor ( SANALDA )..
Bu; Benim:
Tam olarak savaş yerinden, sanaldan, Bizlere Barışla birlik sesim..
gençlik zannedilenden de çok şey bilecek! ileri
Z – Alfa kuşağı 
içimizdeki iyiliği dışarı çıkardığımız An;
bize alıştırdıkları nefret ve ayrım eğilimlerinden ( alışkanlıklardan ) kurtulma, bir daha da içeri bastırmama AN’ı ! Birbirimizi kucaklayıp birlikte daha güzel dünya için harakete geçme AN’ı  bunu çoğalttığımızda İşte tam o An dönsün Dünya 
( teşekkürler )

Şimdi bizlere ( akranlarıma ) ;
abla, abi ve anne babalara sesleniyorum; “ ruhani olarak hatayı yaptığın toprağana; toprağına hatayı yapanlarla ödersin.. “ X, Y, Z değil kendi kendimizi vurmuş olduk.. kendi nesline yaptın bunu! Yanlışı kabul gören bir zihniyetle yanlışlar öğrettin, doğru bir yol gösterici olamadınız istisnalar dışında,
neyse ki ölmedik!
bu bizim farkındalıksızlığımızdan doğdu!
( herkes bir parça kendinden düşünsün)
Bende Kendimi vuracağım burda;
Çocukluğumuzda bilinen genel oyunların dışında doğa aktivitem olarak arı avına çıkıp kavanozlarda kelebek, uğur böceği toplardık, bunu görmüş, yaşamış bi çocuk anca bu kadar süreler zarfında genişletiyor farkındalığını! Temelde zayıftık, imkanlar bize sunulmaya başladıkça faydalandıkça farkındalıklaşıyorsun! Diğer bir şekilde doğaya salınmış cocuklara sonuçta eko sistem anlatılmamıştı.
Diğer, diğerler ve niceleri..
( herkes bir parça kendinden düşünsün )

farkındalık hislerim; yangın felaketlerini gördükten sonra daha da derinlere indi. hissettikçe artmasıyla.. farkındalık eksikliğimle yüzleştim!
..dün..
hava sıcak olduğu için açık pencereden bir böcek girmiş, korkutucu olarak bilincime işlendiğinden, ilk işim ondan kurtulmak ( öldürmek ) olurdu, sonuçta o bir böcekti, korktuğum için tutup dışarı bırakamazdım, bırakan biri var ise; ilk tercihim o seçenek olurdu, dün ise yalnızdım ve o böcek evin üç farklı yerinde karsıma çıkmasına rağmen ona dokunmadım, korkmadım, onunla yaşadım! Ona dokunmamam gerektiğini, buranın onunda dünyası olduğunu anladım,
bana zarar vermesi aklıma bile gelmedi..
( herkes biraz kendinden düşünsün )
( teşekkürler )
Sonuç böceklerle yaşamak değil, empati kurabilmek, farkındalığı empati ile arttırabiliriz.

Bazı felaketler öyle büyük devrimler yapar ki bu 20 yıl geriye götürcek sanarken, geriye götüren kendi içimizdeki İnsana; ileri taşımayı öğretmiş oluruz.

Şu anda ise; yaşadığımız olaylardan dersler çıkarıp eksikleri tamamlama vakti,,
Herkes kendi İnsanlığına Dünyası için ne gerekiyorsa yapacak!!!
içimizdeki iyilik, birlikle tekrar dev alevlerde buluştu. Birlikte inanıp birlikte yapacağız..
işte biz bunu en son 100 yıl önce yapmıştık, Bu! parti degil, millet ayrımı degil, azınlık, mezhep, ırk, eski düşman, sınır devlet, doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi demeden; dört bir yandan kuşatılan topraklarımız için birlik olup inandığımızda yapmıştık, Atalarımızdan Farkı orası Savaş alanıydı. Burası MAHŞER ! 
( herkes biraz kendinden düşünsün )
( teşekkürler )
Bize hepimizin en önemli tek benzerliğimizden bahsetmek istiyorum..
İNSANIZ!
Dünya insanların, Dünya bizim! Başka dünyam yok! Biz her Şer’deki Hayr’ı Dünya Mahşerinde cezalandırılarak ödediğimiz için, dibi görüpte vicdanımızdan ve ciğerlerimizden vurulduk,
daha net bir durum olabilir mi?
oksijenimiz azalıyor (…)
tepeye çıkma vakti ..
( herkes biraz kendinden düşünsün )
( teşekkürler )
Günlük hayatta çıkarlarımızı destekleyecek özellerimizde nasıl yapmıyorsak ayrımcılığı, toplumsal kalıplaşmış yanlışlardan da kurtulma vakti! Bunu sadece insan olarak düşünme, bildiğin ve inandığın tüm canlılar için telepati kur. Uyanma, Aydınlanma, Arınma vakti ! Ve artık Öğrenme vakti !
Eksikleri, donanınımsızlığımızı, önlem ve önem sıralamamızı tekrardan yapma vakti!
Teknoloji avuçlarımızın içindeyken; herkes okusun araştırsın, izlesin, değerlendirsin, dengelendirsin, hissetsin ve farkına varsın “ daha iyi “ Nasıl olunur ? Nasıl “daha doğru ” uzayda sonsuz doğru doğurabilmesi kadar, sonsuz bir daha doğruysa.. bizimde daha iyimiz o kadar daha sonsuz !!!
( herkes biraz kendinden düşünsün )
Oku-yanlar !!!
( teşekkürler )
Vakti olanındır “Zaman”.